Türkiye savrulup durmaya devam ederken, güncel gelişmeler Türkiye’yi zorlu bir sürece sürüklüyor. Türkiye bu sürece ne yazık ki AKP iktidarının kendi çıkarlarına göre sıklıkla yön değiştiren çıpasız ellerinde yakalandı. Şimdilerde ise, 2000 ve 2010’lardaki Rusya ve Çin’in aktifleştiği, Arap baharı rüzgarının sert estiği, Avrupa’nın göreli istikrara kavuştuğu konjonktürün değiştiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Her daim dinamik olan devletler arası ilişkilerde, uzunca zamandır tüm taşlar yerine oturtulmaya çalışılırken kartlar sürekli yeniden karıldığından belirsizlik hakim. . AKP dış politikasındaki “ön alamama”, “oyun kurucu” olamama, “rüzgarına göre yelken açma” sorunu karmaşıklaşan küresel ve bölgesel dinamiklerde Türkiye’nin rotasız kalmasına neden oluyor.
Her daim dinamik olan devletler arası ilişkilerde, uzunca zamandır tüm taşlar yerine oturtulmaya çalışılırken kartlar sürekli yeniden karıldığından belirsizlik hakim. . Türkiye bu sürece ne yazık ki AKP iktidarının kendi çıkarlarına göre sıklıkla yön değiştiren çıpasız ellerinde yakalandı. AKP dış politikasındaki “ön alamama”, “oyun kurucu” olamama, “rüzgarına göre yelken açma” sorunu karmaşıklaşan küresel ve bölgesel dinamiklerde Türkiye’nin rotasız kalmasına neden oluyor. Türkiye savrulup durmaya devam ederken, güncel gelişmeler Türkiye’yi zorlu bir sürece sürüklüyor. Şimdilerde ise, 2000 ve 2010’lardaki Rusya ve Çin’in aktifleştiği, Arap baharı rüzgarının sert estiği, Avrupa’nın göreli istikrara kavuştuğu konjonktürün değiştiği bir döneme tanıklık ediyoruz.